Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yanlış anlaşılma | misunderstanding i. | ||
There is also a misunderstanding about the civil liberties implications. Sivil özgürlükler konusunda da bir yanlış anlaşılma söz konusudur. More Sentences |
||||
Genel | yanlış anlaşılma | misapprehension i. | ||
There was a misapprehension about the time of the meeting. Toplantının saati konusunda bir yanlış anlaşılma olmuştu. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | basit bir yanlış anlaşılma | a simple misunderstanding i. |
Genel | bir yanlış anlaşılma olmuş | there's been a misunderstanding expr. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yanlış anlaşılma olmasın | in order to avoid a misunderstanding expr. |
Idioms | ||
Deyim | yanlış anlaşılma sonrasında kızmak | take amiss f. |
Deyim | yanlış anlaşılma sonrasında kızgınlık duymak | take amiss f. |
Deyim | yanlış anlaşılma sonrasında kırılmak | take amiss f. |
Deyim | yanlış anlaşılma sonrasında kırgınlık göstermek | take amiss f. |
Speaking | ||
Konuşma | bir yanlış anlaşılma oldu | there's been a misunderstanding expr. |
Konuşma | yanlış anlaşılma olmasın diye | in order to avoid any misunderstanding expr. |
Konuşma | yanlış anlaşılma olmasın | don't let it be misunderstood expr. |
Konuşma | yanlış anlaşılma için özür dilerim | I am sorry for the misunderstanding expr. |
Konuşma | yanlış anlaşılma olmasın | in order to avoid any misunderstanding expr. |